27 Mar SAN GİMİGNANO
San Gimignano ile ilgili ilk izlenimim şuydu: Sanki etrafını çevreleyen kalenin içine bir masal şehri saklamışlar… Yaklaşırken önce kulelerin ihtişamı ve bir merak sarıyor. Tanışıp da sokaklarını adımlamaya başladıkça da tarihin nasıl bu kadar güzel korunabildiğine hayret ediyorum.
Dünyanın farklı köşelerinde 1500’e yakın şehir görmüş biri olarak, bu hissi her yaşadığımda ülkemizde koruyamadığımız yerler bir bir geçiyor gözümün önünden, tarihe vefasızlığımıza üzülüyorum.
Güç Gösterisi Kuleler
Her devrin zenginliğini gösterme ve güç dengelerini kendinden yana çevirme çabası farklı. San Gimignano’nun eski sahipleri de yaptırdıkları kuleler ile üstünlük sağlamaya çalışmış. Soylu aileler tarafından yaptırılan bu kuleler aslında 76 taneymiş. İnsan bu küçücük kasabada bu kadar kuleyi nereye yapmışlar diye düşünmeden edemiyor! Bugüne sadece 14 tanesi ulaşmış, hepsi de birbirinden güzel.
Her Köşede Sanat
San Gimignano’da çok şık dükkanlar ve inanılmaz güzel sanat galerileri var. Hatta tam bu sıralarda, galerilerden biri dünyaca ünlü heykeltraş Anish Kapoor’un sergisine ev sahipliği yapıyor. Görmek ister misiniz bilmem ama bir de işkence müzesi yapmışlar.
Meşhur Dondurma
İtalya denince akla gelen ilk lezzetlerden biri dondurma. San Gimignano’nun merkezi olan Cisterne Meydanı’nda çok lezzetli bir İtalyan dondurması yedim; giderseniz Dondoli markası aklınızda bulunsun. Benim gibi siz de çok severseniz, kulaklarımı çınlatırsınız! Aslında kasabada yiyeceğiniz her şeyi seveceksiniz çünkü öyle güzel bir konumda ki… Bereketli toprakların ortasında tarım için cennet gibi bir noktada kurulan kasaba kendi kendine yeterek gelmiş bugünlere.
DAHASI VAR
“Siena” ile “Andrea Bocelli ve Toskana” yazılarıma da göz atmayı unutmayın.