19 Oca SAGALASSOS ANTİK KENTİ
Eğer bu ülkede yaşıyorsanız ve Sagalassos’u görmediyseniz bu bir kayıp hem de çok büyük bir kayıp. Yazıyı okuyun ve neler kaçırdığınızı fark edin…
Türkiye’de yüzlerce arkeolojik alan var ve çoğuna hak ettiğinden daha az ziyaretçi gidiyor. Geçenlerde yine keyifle keşfettiğim Sagalassos da bunlardan biri. Oysa Antalya, Isparta ve Burdur’dan kolaylıkla ulaşılabilir bir noktada bulunuyor.
Sagalassos günümüze en iyi şekilde korunarak gelen antik yerleşimlerden biri. Akdeniz’e giden yol üzerinde yer alması ticaretin gelişmesinde önemli bir rol oynamış. Ürettikleri çömlekler için gereken toprak Çanaklı Ovası’ndan sağlanmış. Suyun çokluğu, 1500 metreyi geçen rakım dolayısıyla savunmasının kolay olması konumunun avantajları arasında.
Antik kentin son derece kültürlü bir aristokrasisi varmış, bu da sanatın kalitesinin diğer kentlerle kıyaslandığında çok daha yüksek olması sonucunu doğurmuş. Sagalassos’taki en etkileyici yapılardan biri ise geçmişin büyük kahramanları için yaptırılan ve dans eden kız figürleri ile dekore edilmiş bir Heroon. Birbirlerinin şallarından tutmuş 14 kızın betimlendiği friz gerçekten görülmeye değer. Kendine özgü mimarisi ile anıt, kahramanların hak edeceği bir güzellik ve zarafet sergiliyor. Yaklaşık 14 metre yüksekliğindeki eser Sagalassos şehri için çeşitli kahramanlıklar gösterenler onuruna yapılmış, zaten “Heroon” kelimesi de “kahramanlar için yapılmış anıt” anlamını taşıyor.
Sagalassos’taki en etkileyici yapılardan biri olan tiyatro en parlak dönemlerinde 9 bin kişilikmiş. Termessos gibi dünyada en yükseğe kurulmuş tiyatrolardan biri. MS 2. yüzyıl eseri olan yapı 500 ve 600’lü yıllardaki iki büyük depremle hasar görse de oturma yerlerinin büyük bölümü hala sağlam. Bir kısmı dağa yaslanmış olarak yapılan tiyatronun diğer kısmı duvara yaslanır şekilde inşa edilmiş.
Neron’un Kütüphanesi
Yazıtından anlaşıldığı kadarıyla, M.S. 120’li yıllarda şehrin önemli ve zengin ailelerinden olan Neon’lar tarafından yaptırılmış. M.S. 4. yüzyıl sonlarına doğru zemini biri 40, diğeri ise 60 metrekare civarında iki mozaikle kaplanmış. Büyük ve daha kaliteli olan mozaiğin ortasında ise Aşil’in Troya Savaşı’na katılması betimlenmiş. Roma döneminde yangın ve depremlerden nasibini alan kütüphane onarıldıktan sonra ziyarete açılmış. Önündeki Helenistik çeşme restorasyonu esnasında orijinal su kaynağı bulunmuş, dolayısıyla bugün hâlâ akıyor.
Antoninler Çeşmesi
Bana göre Sagalassos’un en önemli eseri Antoninler Çeşmesi. Çeşme, MS 161 – 180 yılları arasında Roma İmparatoru Marcus Aurelius zamanında yaptırılmış. 28 metre genişliği ve 9 metre yüksekliği ile anıtsal bir yapı. Kelimelerin yetersiz kaldığı bir ustalıkla işlenmiş çeşmenin yapımında yedi farklı renk ve özellikte taş kullanılmış, ışıkla oynamayı seven Afyon mermeri ile kaplanmış. Çok sayıda heykel, eseri süslüyor, bunların ikisi şarap ve tiyatro tanrısı Dionisos’a ait. Çok titiz bir restorasyon geçiren şelaleli çeşmede 2010 yılından bu yana su akıyor. Eserin orijinal heykellerini Burdur Müzesi’nde görebilirsiniz.
ADI NEREDEN?
Sagalassos’un adı, burada binlerce yıl önce yaşayan Hititlerin bir kolu olan Luwiler’den geliyor. Sagalassos 11. yüzyıldaki kayıtlara Agalassu Piskoposluğu olarak geçince aşağıdaki ilçe de zamanla Ağlasun olarak adlandırılmış.
DAHASI VAR
Şehir hakkında daha fazlasını merak edenler “Burdur Müzesi” yazıma göz atmayı unutmayın.