17 Ara MUSKAT
Muskat, Umman Sultanlığı’nın hem en büyük şehri hem de başkenti. Güneyden ve doğudan Hint Okyanusu ile çevrili olması, Basra Körfezi’ne yakınlığı tarihte hep gözlerin üzerinde olmasına yol açmış.
Çalışmalar insanların Umman’a 10 bin yıl kadar önce yerleştiğini göstermiş. Arap coğrafyasının denizcilikle ve balıkçılıkla geçinen tek halkı burada yaşamış tarih boyu. Şehir, 16. yüzyıl başlarında Portekizliler tarafından bir denizcilik üssü olarak kullanılmış. Sonra iki kez Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarına katılmış Muskat ve aynı yüzyılın bitmesine yakın yine Portekizliler tarafından ele geçirilmiş.
Bandar Jissah Tepesi
Bazı şehir turlarının başlangıç noktası burası. Misafirleri üzerinde uzun süreli ve kalıcı etki bırakmak isteyen Muskatlılar önce buraya geliyorlar. Başlangıç noktası yapar mısınız bilmem ama mutlaka bu tepeye çıkıp şehri kuşbakışı görün.
Sultan Kabus Büyük Camii
Bu görkemli caminin yapımı 1993 yılında açılan bir yarışma sonucu kesinleşmiş. 1995’de başlayan inşaat altı yıldan fazla sürmüş. 5.000 metrekareden büyük ana mekânı, yerden 90 metre yüksekliğinde olağanüstü bir kubbe örtüyor. Kubbenin özelliği sadece yüksekliğinde değil, altın mozaikler ve camdan yapılmış kubbe göz alıcı. Ana minaresi de kubbeyle aynı boyda ama köşelere yerleştirilenler sadece 45 metre yüksekliğinde. Hem içeride hem de dışarıda olmak üzere toplamda 20 bin kişinin aynı anda ibadet edebildiği cami, dünyanın en büyük ikinci el dokuma halısına ve avizesine ev sahipliği yapıyor. Halının ağırlığı 20 tondan, avizedeki ampul sayısı da 1000’den fazla. Kadınlar kısmında ise Osmanlı dokunuşları göreceksiniz. Sultan Kabus bin Said babasını devirip tahta geçmiş, ardından annesi için bu camiyi yaptırmış.
Alam Sarayı
Şehrin “Eski Muskat” olarak adlandırılan bölgesinde ve deniz kıyısında inşa edilen sarayda Osmanlı mimarisinin izleri açıkça görülüyor. Şehir merkezinden biraz uzakta. Yürüyerek gidebiliriniz; araçla da 10 dk kadar sürüyor. Ziyaretçilerini sadece mimarisi değil, bir tablo güzelliğindeki bahçesi de etkiliyor. Alam Sarayı olarak da bilinen yapıyı mutlaka görün.
Mutrah, Muskat Pazar Yeri
Muskat’ı ve şehre ruhunu veren insanları görüp ülkenin kültürü ile yakından tanışmak için en iyi yer. Gümüşler, tütsüler, çeşitli yiyecekler, otantik el işleri ve giysiler ilginç. İnsanlar genellikle “şöyle bir bakıp gitmek” için geliyorlar ama burada bayağı bir zaman geçiriyorlar.
Sinbad’ın Teknesi
Masalı bilmeyen yoktur. Denizci Sinbad hem kötü kalpli şeyhe karşı direnir hem de şehirdeki tüm genç kızların kalbini çalar. Aslında Binbir Gece Masalları’nın bir parçası Sinbad’ın hikayesi… Muskatlılar Sinbad’ın hemşerileri olduğuna inanıyorlar. Bu yüzden de masalda anlatılan geminin bir benzerini yapmışlar ve bir meydana koymuşlar. Unutmadan, bu tarz teknelere bu coğrafyada “Dhow” deniyor.
Muskat’ın Kaleleri
Körfeze açılan dağların üzerinde iki kale var. Al Jalali ve Al Mirani kaleleri şehrin denizden girişine hâkim bir konuma inşa edilmişler ve görkemli bir mimariye sahipler. Her ikisi de Portekizlilerin bölgede egemen oldukları dönemde şehri korumak amacıyla yapılmış. Her zaman ziyarete açık değil kaleler, önceden kontrol etmekte fayda var.
OKYANUSTA YÜZMEK
Muskat dalgıçlar ve golf oynayanlar için farklı birçok olanak sunan bir şehir. Okyanusta yüzmek ziyaretçilere cazip gelen aktiviteler arasında. Şehre ilk kez gelenler ve kısa kalacaklar için zamanı iyi kullanmanın yolu bir tur şirketiyle gezmek olabilir…
DAHASI VAR
Şehir hakkında daha fazla detay için “Muskat Müzeleri” yazıma göz atmayı unutmayın.