21 Mar MİHRİMAH SULTAN KÜLLİYESİ
MİHRİMAH SULTAN CAMİİ, EDİRNEKAPI
Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan’ın kızı ve sadrazam Rüstem Paşa’nın eşi Mihrimah Sultan için Mimar Sinan tarafından yapılmış. Cami, hamam, medrese, çarşı, türbe ve sıbyan mektebinden oluşan külliyenin yapım tarihi hakkında kesin bir bilgi yok. Bütün bu yapılar aynı zamanda değil farklı yıllarda inşa edilmişler ancak belgeler incelendiğinde inşaatların 1560’lı yıllarda bitmiş olduğu sonucuna varılmış.
Şehrin altıncı tepesinin üzerinde, İstanbul siluetinde yer etmiş bir başyapıt Mihrimah Sultan Camii ve herkes Mimar Sinan’ın eserleri arasında önemli ve farklı bir yeri olduğu konusunda hemfikir.
Bir adı da “Edirnekapı Camii” olan yapı birkaç açıdan özel bir yere inşa edilmiş. Cami Fatih Sultan Mehmed’in askerlerinin şehre ilk girdiği yerin yanına yapılmış. Caminin konumunun bir diğer özelliği de kendisiyle aynı adı taşıyan Üsküdar’daki camiyle karşılıklı yerleştirilmiş olması. Her yıl gece ile gündüzün eşit olduğu 21 Mart günü Edirnekapı’daki caminin minaresi üzerinden batan güneş, Üsküdar’daki minarenin ardından doğan ay ile karşılaşıyor. Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultan’a olan aşkını bu şekilde ifade ettiğini söyleyenler de var, 21 Mart tarihinin Mihrimah Sultan’ın doğumgünü olduğunu ekleyenler de. Bir de not: Mihrimah güneş ve ay anlamına geliyor (Mihr : Güneş, Mah : Ay).
Minaresi orijinal camiye ait değil, çeşitli depremlerde yıkıldığı ve daha sonra yeniden yapılarak bugünkü görüntüsünü aldığı düşünülüyor. Caminin yapıldığı zaman diliminde padişah çocukları için inşa edilen camiler iki minareli yapılırmış. Bu camide tek minare olmasını Mimar Sinan’ın Mihrimah’a duyduğu aşk yüzünden hissettiği yalnızlığa bağlayanlar da var.
İçi
Baktığınızda başınız dönecek, hem güzellikten hem de 20 metre çapında ve yerden 25 metre yükseklikten başlatılan kubbenin görkeminden. Mimar Sinan farklı bir mimari uygulamış camide; normalde sadece kasnağa oturtulan kubbeyi almış, kasnak ve onları taşıyan kemerlerle birlikte yapının ana gövdesinin üzerine oturtmuş. Sonuçta da ortaya ana mekanla bir bütün halinde yükselen kubbe görüntüsü çıkmış.
Görkemli atmosferinde pencerelerin etkisi yadsınamaz. Sanki dünyayı içine almak istercesine bir sonsuzluk duygusu yaratmış Mimar Sinan, bu atmosfer için de pencerelerden destek almış. Tam 204 penceresi var caminin ve bunların 161 tanesi de kubbeye ve kemer içlerine yerleştirilmiş.
Bununla da yetinmemiş Koca Sinan; ana mekanın üzerini küçük kubbelerle örttüğü bölümlerle genişletip ibadet için daha fazla yer elde etmiş. Galerileri taşıyan ve Bizans döneminden kalmış olduğu düşünülen granit sütunlara dikkat edin, bu ebatta başka sütun görme olasılığınız çok az.
Mihrap beyaz mermerden yapılmış, çok süslü olduğu söylenemez ancak mukarnaslı bir yaşmak ve kitabesi dışında altın yaldız hem zarafet hem de asalet unsuru olarak kullanılmış. Mimar Sinan’ın yaptığı camiler içinde göreceğiniz en güzel minberlerden biri ile karşı karşıyasınız. Geometrik desenler ve bitkisel motifler yan yana kullanılmış.
Külliye
On iki hücre ve iki küçük eyvandan (girinti şeklindeki oda) oluşan medrese caminin avlusunun iki kenarını kuşatmış. Çifte hamam olarak tasarlanan yapının kadın ve erkek bölümleri birbirinin aynısı. Bol kubbeli bir soğukluk, tonozlu bir ılıklık ile oradan geçilen ve dört eyvandan oluşan bir sıcaklıktan meydana geliyor. Bugün gördüğünüz yapının sadece planı ve duvarları orijinal ve sadece erkeklere ait bölüm kullanılıyor. Altmış üç dükkandan oluşan bir çarşı yaptırmış Mihrimah Sultan. Büyük kısmı yol genişletme çalışmaları sırasında yıkılmış.
Mihrimah Sultan Camii
Altıncı tepenin üstünde ve Edirnekapı’nın içinde yer alan Mihrimah Camii bir Mimar Sinan şaheseri. Koca Sinan’ın 1562 ve 1565 arasında Kanuni Sultan Süleyman’ın en sevdiği kızı Mihrimah Sultan için yaptığı cami tek minareli ve muhteşem bir manzaraya hakim. Külliyesinde medrese, mektep, türbe ve hamam olan cami olağanüstü pandantiflere sahip. 1766 ve 1894 depremlerinde büyük hasarlar gören cami, 2009 yılında baştan aşağı restorasyondan geçti. Çifte hamamı hala ziyarete açık.
Sinan’ın eserleriyle, devletin hiyerarşik düzenini dikkate alan ve eserlerin görünümünde bunu yansıtan bir mimari üslup gelişmiş. Bu tarz uzun yıllar klasik Osmanlı mimarisinde kabul görmüş. Bu nedenle biçim olarak Süleymaniye ve Selimiye külliyelerini andırmasına rağmen, mimarbaşı Mihrimah Sultan Camii’ni yaparken buranın bir padişaha değil, padişah ailesinden birine ait olduğunu taşlarla anlatma becerisini de göstermiş.
Eğer biri size hangi Mihrimah Sultan Camii’ni gezdiğinizi sorarsa şaşırmayın. Sinan Mihrimah Sultan ’ın isteği üzerine iki cami yapmış. Biri Üsküdar sahilinde, diğeri Edirnekapı’da. Cami külliyelerinin yapılacağı yerin seçimini de mimarbaşına bırakmış Sultan. Mimar Sinan camileri yapmak için karşılıklı öyle iki nokta seçmiş ki, ilkbahar aylarında güneş (Mihr) Edirnekapı’daki camiinin üstünden batarken, ay (Mah) Üsküdar’daki caminin iki minaresi arasından doğuyor. Bu bir rastlantı mı yoksa usta mimar, Mihrimah Sultan ’ın ay ve güneş anlamına gelen adına gönderme yapmak için hesaplayarak mı yapmış camileri, yorum sizin…
Mihrimah Sultan
Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan’ın kızı olan Mihrimah Sultan 1522 yılında İstanbul’da doğmuş. 17 yaşındayken Rüstem Paşa ile evlenen Mihrimah’ın güçlü bir karakteri varmış. Yaşamının her döneminde devlet işleriyle ilgilenmiş ve söz sahibi olmayı da başarmış. Babasını kimi seferlere onun ikna ettiği söyleniyor. Annesi Hürrem Sultan’la birlikte eşini sadrazamlığa kadar yükseltmeyi başarmış. Hatta annesinin ölümünden sonra babasına, daha sonra da tahta geçen kardeşi Sultan II. Selim’e danışmanlık yapmış. Selim’in oğlu III. Murad tahta geçtikten birkaç sene sonra, 1578 yılında vefat etmiş Mihrimah ve babasının Süleymaniye Camii’ndeki türbesine gömülmüş.