31 May MEXICO CITY
Tenochtitlan şehri üzerine kurulan bugünkü Mexico City, 23 milyon nüfusuyla dünyanın en büyük kentlerinden biri. Şehrin kalbindeki Zocalo, dünyanın en büyük halk meydanlarından biri. Diğer adı Anayasa Meydanı (Plaza de Constitucion) olarak geçiyor.
En Büyük Katedral
Dev meydan Meksika’nın orijinal köklerini, kolonyal geçmişini ve modern halini bir arada görme fırsatı sunuyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki meydanda Latin Amerika’nın en büyük ve en eski katedrali olan görkemli Metropolitan Katedrali, Ulusal Saray, şehir yönetim binaları ve Tenochtitlan şehrinin en önemli kutsal alanlarından biri olan Templo Major’un (Büyük Tapınak) kalıntıları var.
En Çok Ziyaret Buraya
Latin Amerika’nın en önemli dini sembollerinden olan Basilica de Guadalupe’yi de gezi listenize alın. Burası Vatikan’daki Saint Pedro Katedrali’nden sonra dünyada en çok ziyaret edilen dini merkez. 1531’de Meryem Ana’nın bölgede görüldüğü ne inanılıyor.
Bohem Hava
Coyoacan bölgesi denen şehrin güneyi, ana meydanı, dar sokakları, restoran ve kafeleriyle kendine has bohem atmosferi olan bir yer. Frida Kahlo’nun ünlü evi La Casa Azul da bu semtte. Hidalgo Bahçesi ve Fuente de Los Coyotes çeşmesinin olduğu meydanı ziyaret etmeyi ihmal etmeyin.
Lüks Işıltısı
Şehrin kaderini değiştiren Hernan Cortes’in evi de Coyoacan Meydanı’nda. Polanco şehrin en lüks semti. Birçok restoran ve otel var bölgede. Chapultepec ise mahalledeki dev bir park. İçindeki kalenin bir kısmı Milli Tarih Müzesi.
Frida ve Diego’ya Selam
Mexico City’nin Bağdat Caddesi diyebileceğimiz Reforma Caddesi üzerindeki anıtlar göz kamaştırıcı. San Angel ise yüksek duvarların arkasında zengin hayatların yaşandığı bir semt. Ufak dükkânlar ve galerilerin olduğu semtin çekim merkezlerinden biri de mimar Juan O’Gorman tarafından yapılan Frida Kahlo ve Diego Rivera’nın stüdyosu.
Meksika’nın Venedik’i
Meksika’nın Venedik’i olarak kabul edilen, 1987’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Xochimilco’da, rengârenk boyanmış “Trajineras” adı verilen kayıklara binerek manzaranın ve doğanın tadını çıkarın. 1 saatlik turunuza dilerseniz müzisyenler de eşlik ediyor. Aztekler döneminden beri bölgede yaşayanlar için önemli bir tarım alanı olan kanalların 180 kilometre kadarı günümüze ulaşmış.
Antropoloji Müzesi
Sanatın tarihle yoğrulduğu bir kentin müzelerinde gezmek de ayrı bir zevk veriyor. Aztek ve Maya eserlerini görebileceğiniz Ulusal Antropoloji Müzesi, dünyadaki örnekleri içinde en büyüğü. Müzenin girişinde 65 tonluk “Yağmur Tanrısı” heykeli var. İçerideyse Aztek dönemi hazineleri, takvim taşları ve birçok etkileyici eser bekliyor ziyaretçileri.
Güzel Sanatlar Sarayı
Ulusal Sanat Müzesi, 16. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar Meksika sanatına ışık tutuyor. Müze şehrin tarihi merkezinde, neoklasik bir binada. Meksika sanatını yakından tanıyabileceğiniz Güzel Sanatlar Sarayı Müzesi’ni de gezi listenize ekleyin.
Çağdaş sanatla ilgileniyorsanız, özgün mimarisiyle Museo Soumaya ve bir sanat laboratuvarı gibi tasarlanan Museo Jumex de görülecekler listenizde mutlaka olsun.
NEREDE NE YENİR?
Polanco bölgesindeki La Unica, yerel lezzetler sunan Karisma ve Quintonil, tarihi merkezde Caracol de Mar, Balcon de Zocalo , canlı müzik eşliğinde leziz bir yemek için Cafe Tabuca Zocalo, manastırdan dönüştürülmüş San Angel Inn ilk aklıma gelen duraklar. Önceden rezervasyon yapmanız gereken yerler Güney Amerika mutfağından örnekler sunan Rosanegra, Contramar ve Pujol. Et ağırlıklı bir menüsü olan Sylvestere çok şık eski bir evin içinde. Coyoacan semtindeki Los Danzantes tam meydanda. Hacienda de Cortes ise tarihi, kolonyal tarzı bir evde hizmet veriyor. Mağaranın içinde geleneksel bir yemek için durağınız La Gruta olsun.
DAHASI VAR
Dahası için “Meksika ve Aztekler” ile “Teotihuacan Antik Kenti” yazılarıma da göz atmayı unutmayın.