28 Nis LÜBLİYANA’NIN YILDIZLARI
Lübliyana’ya gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerler var.
İlk sıraya kaleyi koyun. En kolay yoldan fünikülerle çıkabileceğiniz Lübliyana Kalesi (Ljubljanski Grad) şehre tepeden bakıyor. 15’inci yüzyılda askeri amaçlarla kullanılan kalenin avlusuna giriş ücretsiz. Ancak en iyi manzara kulesinde. Bence gitmişken kesinlikle çıkıp buradan şehri izleyin.
Şehrin Kalbi
Presernov trg Lübliyana’nın ana meydanı. Burada göreceğiniz 1660 yılında yapılmış somon renkli bina ise Fransisken mezhebine ait Müjde (Annunciation) Kilisesi. Slovenlerin çok sevdiği romantik şair France Preseren (1800-1849) ulusal bilincin yerleşmesine büyük katkıda bulunmuş. Adını taşıyan meydanda, şiirlerini aşkı Julija Primic için yazan Preseren’e adanmış bir anıt var.
Antika Pazarı
Joze Plecnik (1872-1957) şehrin mimarisinde iz bırakmış bir isim. Bu mimar nehrin üzerindeki 1842’den kalma Tromostovje (Üçüz) Köprüsü’ne iki köprü daha ilave edip hoş bir görüntü yaratmış. Köprülerin üzerinde ve nehir boyunca pazar günleri antikaların da satıldığı bir pazar kuruluyor. Nehir üzerinde Plecnik’in yaptığı Merkez Çarşı’da mutlaka bir mola verin.
Ejderha Köprüsü
Üçüz Köprü’nün diğer yanında ise 18’inci yüzyıldan kalma St. Nicholas Katedrali ve ejderhaları şehrin maskotu haline gelen Ejderha Köprüsü var. Efsaneye göre Jason ve Argonotların lideri Altın Post’u çalıp Lübliyana Nehri’ne gelmiş ve buradaki ejderhayı öldürmüş. Lübliyana’nın 1718’den kalma gotik belediye binasının önünde ise Roba Çeşmesi bulunuyor.
Tivoli Parkı
Prosernov trg’den Miklosiceva cesta’ya giderken çok şık Art Nouveau binalar göreceksiniz. Özellikle 1 numaradaki Grand Union Hotel’e bir bakın. Lübliyana Üniversitesi binası Habsburg döneminde bölge parlamentosuymuş. Filarmoni orkestrası binası ise 1898’den kalma. Cankarjev Dom şehrin kültürel merkezi olarak geçiyor. Keyifli bir yürüyüş içinse Tivoli Parkı’nı tercih edin.
DAHASI VAR
Şehir hakkında daha fazlası için “Lübliyana” yazıma göz atmayı da unutmayın.