21 Mar LONDRA
Kraliyet ailesi, iki katlı kırmızı otobüsleri, Thames Nehri, sisi ve yağmuruyla sembolleşen bu şehir her dilden, her ırktan insanın bir arada yaşadığı ve çok farklı dönemlerin izlerini taşıyan bir dünya kenti.Sokaklarında Türkçenin de dahil olduğu 300’den fazla dilin konuşulduğu tahmin ediliyor. Londra, 8 milyon nüfusuyla aynı zamanda Avrupa’nın en kalabalık kentlerinden biri.Gerçek anlamda şaşırtıcı, bir yandan alabildiğine özgür, bir yandan alabildiğine gelenekçi. Monarşik kültürün yılmaz bekçisi ama diğer taraftan sıra dışı gecelerin yaşandığı açık bir şehir…
Londra tam bir kültür ve sanat merkezi. 50’den fazla tiyatro, 140’dan fazla sinema salonu, 120 müze ve 100’den fazla sanat galerisine sahip olan bu kentte seçenekler çok fazla.
Yeşile bulanarak negatif enerjinizden arınmak istiyorsanız Kensington Bahçeleri’ nden başlayıp, Hyde Park’dan geçip St. James Park’a kadar uzanın.
Eğer amacınız eğlenceyse birbirine yakın olan Soho, Leicester Meydanıve Covent Gardenyakınlarında dolaşın. Chinatown’da Çin yemekleri yiyebilir, barlarla dolu olan sokaklardan geçip tiyatrolar bölgesine gidebilirsiniz.
2000 yılında Millenium için yapılan, Big Ben ve Parlamento’nun karşısındaki London Eyeisimli dönme dolaba binebilirsiniz. 135 metrelik bu dönme dolaptan şehrin eşsiz manzaralarını görmek mümkün. Bir tur yarım saat sürdüğünden saat başı ve yarım saatlerde binebiliyorsunuz.
Yürüyüş için Sloane Street, Knightsbridge, Chelsea, King’s Road, Notting Hill, Regent Street, Bond Street, Oxford Street, Hampsted Heath Park, gece manzarası için de South Bank ve Waterloo ilginç yerler.
İngiltere’de trafik neden soldan akar?
Bir zamanlar herkes İngilizler gibi yolun solundan gidermiş. Geçişin sağdan ya da soldan yapılması aslında anatomik bir sebebe dayanıyor. Yüzyıllarca önce yolun karşısından gelenin dost mu yoksa düşman mı olduğunu kestirmek mümkün değilmiş. İnsanların çoğu sağ ellerini kullandıkları için yolun solundan, duvar dibinden giderek sol taraflarını emniyete alır, sağ elleri ile kılıçlarını hemen çekecek şekilde hazır beklerlermiş.
Yolun solundan seyahat, ilk defa 1300 yılında Papa’nın Roma’ya gelecek hacıların yolda karmaşaya meydan vermemeleri için yolun solundan gitmelerini söylemesiyle resmileşmiş ve yüzyıllar boyu devam etmiş. 18. yüzyıl sonlarında ABD’de birçok atın çektiği posta arabalarında sürücü koltuğu yoktu, sürücü en arkada ve soldaki atın üstünde oturuyormuş. Yolun solundan gidilmesi yolun kontrolünü zorlaştırıyormuş. Çok geçmeden ABD’de trafik sağdan akmaya başlamış.
Bir süre sonra kendisi de solak olan Napolyon, ordularındaki ikmal arabalarına yolun sağından gitmeleri emrini vermiş ve fethettiği her ülkede bu uygulamayı hayata geçirmiş. İngiltere, Napolyon tarafından hiçbir zaman ele geçirilemediği için İngilizler yolun solundan gitme alışkanlığından vazgeçmemişler. Modern araba teknolojisinin gelişmesiyle bu gelişimin dünya öncüsü olan ABD’de sürücü koltuğu ve direksiyon aracın sol tarafına konulmuş. Dünyanın birçok bölgesinde de bu şekilde yaygınlaşmış.
Londra’nın diğer ikonik sembollerinden biri de siyah taksiler. Ülkede bunlara Black Cab deniyor. Bunlarla ilgili ilginç olan olaysa şu: Şoförler Londra’nın tamamını öğrenene kadar en az 2 yıllık eğitim sürecinden geçiyor. Okullarda aldıkları yoğun eğitim sonrasında sınava girebiliyorlar. Sınav oldukça zor. 320 temel rota, bu rotalar üzerine yayılmış toplam 25.000 sokak, 20.000 kent simgesi testi geçebilmek için temel bilinmesi gerekenlerden. Bugün Londra’da Black Cab kullanma lisansına sahip şoförlerin sayısı 25 bini aşıyor.
LONDRA'DA ALIŞVERİŞ
Londra’nın ünlü alışveriş caddesi Knightsbridgedünya markalarının butikleri ile dolu. Para harcamayı seviyorsanız adreslerinizden biri Bond Street olmalı.
Beylere en iyi terzi ve gömlekçilerin bulunduğu Jermyn Street ve Saville Row tavsiye edilir.
Ekonomik alışveriş için Avrupa’nın en uzun caddelerinden olan Oxford Caddesi’ne gidebilirsiniz.
1970’lere kadar toptancı pazarı olarak kullanılan Piazza’nın bulunduğu Covent Garden, sokaklarında müzisyenlerin bolca bulunduğu, açık hava kafelerinde insanların birbirlerini seyrettikleri bir mekan. Şık mağazalar da bu dekora zenginlik katıyor.
Her türden ikinci el alışverişi için Portobello ve CamdenTown sokak pazarlarını ziyaret edin. Cumartesi sabahı Portobello Market, pazar günü de Camden Lock’da bit pazarı var.
İngilizlerin en ünlü alışveriş merkezi Harrod’s alışveriş tutkunlarının gözdesi.1707’de kurulmuş olan Fortnum and Mason, Londra’da yiyecek satan en prestijli mekan. Harvey Nichols’da kaliteli ürünler ve zengin seçenekler var. Oxford Street’teki Selfridge’s’daünlü markaların en son kreasyonlarını bulabilirsiniz. Fiyatlar Harrod’s a göre daha makul.
OXFORD STREET
Dünyaca ünlü cadde Oxford Street’te yürümeden Londra’ yı gezmiş sayılmazsınız. Sadece Londra’nın değil Avrupa’nın da en işlek caddelerinden burası. Londralıları tanımak istiyorsanız bu caddede yürüyüş yapın. En uygun fiyatlılardan en kaliteli ve pahalı olanlarına kadar her şeyin bulunduğu bu cadde özellikle Arap turistler tarafından çok ilgi görüyor. Mark &Spencer, John Lewis, Hyde Park’a uzanan yol üzerinde Primark, BHS, Selfridges, Disney Store gibi birçok ünlü mağazanın bulunduğu, Londra’nın en hareketli caddesi burası. Özellikle Oxford Street’in Hyde Park’a uzanan yol üzerindeki mağazaları fiyat olarak daha uygun.
DAHASI VAR
Şehir hakkında daha fazlasını öğrenmek için “Londra Müzeleri” ve “Londra Simgeleri” yazılarıma göz atmayı da unutmayın.