ÇENGELKÖY VE VANİKÖY

ÇENGELKÖY VE VANİKÖY

ANCHOR VILLAGE
Çıkın Üsküdar’ın kuzeyine doğru, geçin Kuzguncuk ve Beylerbeyi’ni biraz… Şimdi bakın çevrenize… Yılların içinde kaybettiğimiz geleneksel Boğaz yaşamından izler görüyorsanız etrafınızda, geldiniz demektir; Çengelköy’desiniz… Asırlık çınarları, bademi, hıyarı, erguvanları ile ünlü, sırtını yeşile yaslayıp yüzünü maviye veren bu “köy”de tarihi, doğayı ve en önemlisi bir yaşam tarzını bulacaksınız. Çengelköy’ü denizden selamlarken de Türkiye’nin en harika manzarasına sahip okullarından birinin, Kuleli Askeri Lisesi’nin önünden geçeceksiniz.

Çengelköy ’ün adıyla ilgili rivayet çok; ünlü seyyah Evliya Çelebi 1453’de İstanbul’un fethinden sonra civarda kanca ve çengeller bulunmasına bağlamış bu ismi, kimileriyse semtin adını burada deniz kenarında bir camii inşaa ettiren Kaptan-ı Derya Çengeloğlu Tahir Paşa’dan aldığını anlatmış. Aslında başka söylentiler de var ancak ilk adı “Birinci Koy” anlamına gelen “Protos Diskos” muş. Daha sonraları Bizans İmparatoru II. Justin VI. yüzyılda İmparatoriçe Sofia için bir saray yaptırınca adı “Sophianae” olmuş. Çengelköy temiz havası, bereketli toprakları ile her zaman sarayın gözdesi bir yer olmuş. Bu hayranlığın kanıtlarından bir olarak 19. yüzyılda Hümayun Kasrı yapılmış burada. Maalesef ne imparatoriçenin sarayı ne de kasr ulaşabilmiş günümüze.

Vaniköy’ün adının kökeni ise Çengelköy’ünki kadar karışık değil; 17. yüzyılda burada yaşamış evliya Vani Efendi’den almış semt ismini.

Aziz John Kilisesi
Çengelköy’ün sonundaki Tanrıverdi Sokağı’nda yer alan bu 19. yüzyıl kilisesi dıştan bakıldığında daha çok bir depoyu andırıyor. Çan kulesiyle birlikte ilginç bir görüntü sergileyen kilisenin içine girdiğinizde ise harika bir sürpriz bekliyor sizi; zarif ikonostazlar…

Kuleli Askeri Lisesi
Yeniçeri Ocağı 1826’da lağvedildiğinde, Sultan II. Mahmud onların yerini alacak yeni ordusu için Çengelköy’ün hemen yanında, Vaniköy sahilinde ahşap barakalar inşa ettirmiş. Bu barakalar yangında yerle bir olunca, Sultan Abdülmecid Garabet Balyan’ı görevlendirmiş yeni inşaatta. Balyan’ın yaptığı barakalar, en dikkat çekici özellikleri olan “Kule” den ötürü “Kule Barakalar” olarak adlandırılmışlar. Bir başka yangında hasar gören binalar, Sultan Abdülaziz tarafından onartılmış ve bu sefer iki katlı olarak yaptırılmış. 1855-56 yıllarında Kırım Savaşı sırasında Florence Nightingale’in denetiminde askeri hastaneye çevrilen barakalar, 1923 yılından beri askeri okul olarak hizmet veriyor.

Günümüzde Askeri okulun olduğu yerde bir zamanlar İmparator Jüstinyen’in karısı Theodora’nın yaptırdığı Metanoia (Tövbe) Manastırı varmış. Bizanslı tarihçi Procopius’a (c. 500-c.565) göre, o zamanlar fakir ailelerin kızları alınıp fuhuşta kullanılırmış ve ticaret giderek yaygınlaşmış. Ünlü tarihçi, İstanbul sokaklarından toplanan fahişeler için bu barınma yerini yaptıran İmparatoriçe Theodora’nın da aslında önceleri fahişe olduğunu anlatmakta.

Yalılar
Boğaz’daki semtlerin çoğunda olduğu gibi, Çengelköy ve Vaniköy’deki çok hoş, çok zarif yalıların hiç olmazsa bir kısmı, ne mutlu ki, günümüze ulaşabilmiş. Çengelköy yalılarının içinde en eskilerden biri olan Sadullah Paşa Yalısı’nın (aşağıdaki Perili evlere bakın) barok tarzı üst katındaki odalardan bir Osmanlı otağlarını hatırlatır şekilde döşenmiş. 19. yüzyılın ilk yarısında inşa edilen Bostancıbaşı Abdullah Ağa Yalısı ise, lakabı “Deli Abdullah” olan Sultan II Mahmud’un sadrazamı için yapılmış. Hemen yanından ise yeni restore edilmiş zarif Server Bey Yalısı’nı görebilirsiniz.

Vaniköy’ün kuzeyindeki, Osmanlı’nın Viyana elçisi için inşa ettirilen Mahmud Nedim Paşa Yalısı, ahşap kulesi ile dikkati çekiyor. Hemen yakındaki Anadolu Kazasker Necmettin Efendi Yalısı’nın ise yangın ve tekne çarpmalarıyla dolu bir geçmişi var. Tarihi, Sultan I. Abdülhamid’in padişahlığına kadar uzanan komşusu Serasker Rıza Paşa Yalısı, orijinal yapısını büyük ölçüde korurken, hemen yanındaki aynı dönemlerde yapılmış Ahmet Nasif Paşa Yalısı, selamlığın yer aldığı büyük bir bina ve yan tarafta nispeten daha küçük haremlikten oluyor. Son olarak, Recaizade Yalısı, Nazım Hikmet’in arkadaşı, “Araba Sevdası” eseriyle tanınan yazar Mahmut Ekrem Bey’e (1847-1914)  bir dönem ev sahipliği yapmış.

ALIŞ-VERİŞ
Deniz kıyısında eğlenceli bir pikniğe ne dersiniz? Ana caddedeki Has Ekmek Fırını (Tel: 0216 321 76 32) vazgeçilmez lezzetlerini 150 yıldan fazladır sunuyor misafirlerine.

NASIL GİDİLİR?
Eminönü veya Beşiktaş’tan Üsküdar’a vapurla gelip 15 serisindeki (ama kesinlikle 15C değil) otobüslere binebilirsiniz.

Tarihi Çınaraltı Çay Bahçesi
Deniz kenarındaki bu çay bahçesine adını veren çınar ağaçları gerçekten tarihi; yaklaşık 800 senedir çay içmeye gelenleri gölgesinde ağarlayan ağacın denize doğru 10 metre uzanan dalı ilk görenleri hep şaşırtıyor. Buradan seyredebileceğiniz manzara ise her seferinde kendine bağlıyor çay bahçesinin misafirlerini.

BİLGİ

“Yazılarımı farklı tarihlerdeki ziyaretlerimin ardından kaleme aldım. Kaçınılmaz olarak güncel birçok bilgi içeriyor ama güncel demek bugünün dünyasında hız ve değişimin eş anlamlısı. Bu nedenle yazılarımı referans alıp seyahat planı yaparken değişken bilgileri  (tarihi mekanları ziyaret, yemek ve konaklama önerileri, ulaşım bilgileri vs.) kontrol etmeyi unutmayın. Ve siz de benim gibi “bilgi paylaştıkça güzel” felsefesine inananlardansanız, yazıları zenginleştireceğini düşündüğünüz detayları iletin. Yolunuz açık olsun, gezgin ruhunuz hiç yaşlanmasın!”
  • İstanbul

    Onda yaşamak yerine onu yaşamak gereken 7 tepeli şehrin; semtlerinden müzelerine, tarihinden camilerine kadar bilinen ve bilinmeyen köşeleri…

  • Türkiye

    Binlerce yıllık kültür hazinesi, medeniyetler beşiği topraklarımızı keşfetmek için kuzeyden güneye, doğudan batıya adım adım yolculuk…

  • Avrupa

    Yılın her dönemi ziyaret edilen ışıltılı başkentler, dünya hazinelerini saklayan müzeler, zarafet ve estetiği buluşturan kültürlerden izler…

  • Amerika & Avustralya

    Her zaman merak uyandıran coğrafyalar ve mesafelere aldırmadan gitmek isteyeceğiniz şehirler…

  • Asya & Afrika

    Doğa harikalarından kültür miraslarına, şaşırtıcı geleneklerden mimari başyapıtlara kadar sayısız hazine…

  • Özel Dosyalar

    Özel günlere ilişkin öneriler, ilginç konulara ilişkin yazılar, farklı coğrafyaları bir araya getiren karma konular…

Perili ev

Çengelköy’deki en güzel köşk olan pas renkli Sadullah Paşa Yalısı, Sultan I. Abdülhamid tarafından 18. yüzyılın ikinci yarısında Mehmed Ağa’ya verilmiş ve günümüze ulaşabilmiş en eski yalı. Gözden düşüp Berlin’e büyükelçi olarak atanan ve 1892’de Viyana’da ölen Sadullah Paşa tarafından 1872’de satın alınmış. Öldüğüne asla inanmayan, evi daima temiz ve hazır tutan, her zaman Sadullah Ağa’nın en sevdiği elbiseleri giyen eşi Necibe Hanım, 1917’de vefat etmiş. Yalı şu anda Villa Bosphorus Restoran’a ev sahipliği yapıyor (detaylar yukarıda.)

Son günlerin popüler dizisi “Kurtlar Vadisi” nin bazı sahneleri Çengelköy’ün Güzeltepe bölgesinde çekilmiş.

“Hıyaroğlu hıyar!”, bu söz Çengelköy’ün bir sürü küçük bahçesinin olduğu ve buralarda hıyar yetiştirildiği dönemlerinden kalma. Söz kalmış ama hıyarlar ve bahçeler kalmamış ne yazık ki, betona kurban edilmişler.