BUENOS AİRES

Tangonun Başkenti Buenos Aires

Adını gümüşten alan ülkenin, güzel havalar anlamına gelen başkenti Buenos Aires deyince aklıma bir sarışın düşüyor. Eva Peron 33 yıllık hayatına çok şey sığdırmış. Halkın gözünde azize mertebesine yükselirken, ülkenin yakın tarihini de değiştirmiş. Eva’nın şehrini keşfetmeye ne dersiniz?

9 Temmuz Bulvarı ve Obelisk’e göz atın
9 Temmuz, 16 şeridi ve 140 metrelik genişliğiyle dünyanın en geniş bulvarı sıfatını taşıyor. Bulvar boyunca birçok mağaza, restoran ve kafe sıralanmış. Orta yerinde ise bizim Sultanahmet’teki Dikilitaş’ın modern zamanlar versiyonu sayılabilecek dev bir obelisk bulunuyor. Obelisk, Buenos Aires’in 400. kuruluş yıldönümü anısına dikilmiş. Bulvar üzerindeki meşhur Colon yani Kristof  Kolomb Opera Binası, Latin Amerika’daki operaların en iyisi ve en güzel akustiğe sahip olanı kabul ediliyor.

Plaza de Mayo ve Casa Rosada’ya uğrayın
Plaza de Mayo, 25 Mayıs 1810 devriminden sonra cumhuriyet rejimiyle yönetilmeye başlanan Arjantin’de, tarihin başladığı yer. Meydanda “Pembe Ev” olarak da bilinen Hükümet Binası, katedral, sömürge döneminde İspanyol valisine ait olan Cabildo ve Kongre binası bulunuyor. Ortada yer alan anıtta ise, “Gracias madres” yani “Annelere teşekkür” yazıyor; cunta döneminde kaybolan çocukları için her perşembe burada toplanıp ağıt yakan annelere ithafen…

Cafe Tortoni’de yemek yiyin
1858’den kalma Café Tortoni kimleri ağırlamamış ki! Bunlardan biri de çok başarılı bir edebiyatçı olmasına rağmen Nobel’i her seferinde ıskalayan Jorge Louis Borges. Borges “Şairlerin söz kullanarak yaptıklarının, tangocular tarafından dansla ifade edilmesi” diyerek tanımlamış tangoyu. Hemen her gece tango gösterisi yapılıyor.

Florida’da alışveriş yapın
Florida Caddesi şehrin en hareketli yerlerinden biri ve sadece yayalara ayrılmış durumda. Bizim İstiklal Caddesi’ne benzeyen Florida’da çok sayıda mağaza var. Şık alışveriş merkezi Galerias Pacifico da bu caddede yer alıyor. Patio Bullrich alışveriş merkezi ise Recoleta’ya oldukça yakın. Caddede tango yapanları seyredebilirsiniz. Aman bu caddede ve şehirde yankesicilere dikkat edin!

Güzel Sanatlar Milli Müzesi’ni gezin
Müze kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Benim gibi her şehirde en az bir müze diyenlerdenseniz, tercihiniz Museo Nacional de Bellas Artes olsun. Avrupalı ustalardan  Renoir, Rodin, Monet, Toulouse-Lautrec, Goya, Gauguin ve Van Gogh’un eserleri insana adeta “Serde dahilik varmış” dedirtiyor. Koleksiyon 10 bin parçadan oluşuyor.

Recoleta’ya gidin
Recoleta adeta bizim Nişantaşı gibi. İçindeki mezarlık şehir büyüyünce ortada kalıvermiş. Gerçi mezarlık deyip haksızlık etmeyelim, adeta bir sanat eseri. Ünlülere ve zenginlere ait anıt mezarlara biçilen değerler milyon dolarlarla ifade ediliyor. Hiçbir işaret yok ama yığınları takip edince, biraz ileride solda Eva Peron’un mezarını buluyorsunuz. Recoleta sadece mezarlığı ve Pilar Kilisesi ile değil restoranları ve şık dükkânlarıyla da meşhur. Benim gibi ev dekorasyonuyla ilgiliyseniz muhakkak Buenos Aires Design Merkezi’ni ziyaret edin.

Puerto Madero’da dolaşın
Sadece yemek için değil, dolaşmak ve yürüyüş yapmak için de ideal bir yer eski liman. Depo ve antrepolar başarılı bir restorasyon sonunda, şık evlere, restoranlara, mağaza ve otellere dönüştürülmüş. Eski başkanlardan Sarmiento’nun adını taşıyan müze-gemi ve ünlü İspanyol mimar Santiago Calatrava’nın yaptığı köprü mutlaka görülmesi gerekenlerden. Puerto Madero’da en az Arjantin kadar ünlü olan etlerin tadına varmak için Cabaña Las Lilas’ı deneyin. Sahibinin çiftliğinden gelen etler muazzam. Restoranın dekorasyonuna şehir ve kanal manzarası eşlik ediyor. 700 Arjantin şarabının olduğu kavı da çok başarılı. Fiyat aralığı: 65-90 USD. (www.lacabana.com.ar, +54 11 4314-3710). Deniz ürünleri konusunda uzman olan Puerto Cristal’i de deneyebilirsiniz. Palermo Viejo da özellikle son yıllarda çok sayıda restoranın açıldığı popüler bir bölge.

Tango seyredin
Che Guevara’nın da memleketi olan Arjantin’de tangonun ayrı bir yeri var. Meşhur Aralık 2001 krizinde bile insanlar hem tangolarını yaptılar, hem de protestolarını. El Querandi (www.querandi.com.ar), Esquina Carlos Gardel (www.esquinacarlosgardel.com.ar) ve El Viejo Almacen (www.viejoalmacen.com.ar) tango gösterileri izleyebileceğiniz kulüplerden bazıları.

San Telmo sokaklarında kaybolun
San Telmo’daki bit pazarında bandeneon çalan sokak müzisyenleri, kukla oynatanlar ve küçük bir bahşiş karşılığı objektifinize konuk olan canlı heykeller kalabalığın baş aktörleri. Bir köşeye çekilip, yüzlerinde taşıdıkları hikâyeleriyle ortalıkta dolaşan insanları seyredin. Dilerseniz bir yandan da alışveriş yapın.  Milli anıt olarak kabul edilen Dorrego Meydanı’nda binaları ve sokakta tango yapanları izleyin. İzleyici değil katılımcı olmak istiyorsanız  “Tanguerias”lardan birine girin ve doyasıya tango yapın.

La Boca’da renklenin
Türkçe anlamı “ağız” olan bu bölgeye ilk önce Cenova’dan gelen İtalyanlar yerleşmiş ve prefabrik görünümlü evlerini, gemilerden artan boyalarla cıvıl cıvıl boyamışlar. Burada adeta bir renk patlaması yaşanıyor. Tangonun doğduğu La Boca’daki bir “cantina”da öğle yemeği yiyebilir, yerel sanatçıların eserlerini satın alabilirsiniz. Vaktinde Maradona’nın da oynadığı ünlü Boca Juniors takımının stadyumu da burada bulunuyor. Arjantinlilerin futbol fanatikliği dikkat çekici. Konuştuğunuz insanlar, “Evini, işini, eşini, hatta cinsel tercihini bile değiştirebilirsin ama takımını asla” diyorlar. La Boca’yı gündüz gezmenizi öneririm; akşamları pek tekin değil.