31 Mar BARSELONA
Barselona, İspanya’nın 17 özerk bölgesinden biri olan Katalanya’nın başkenti. Barselona deyince akla, yaşamın tadını çıkarma konusunda uzman insanlar, Akdeniz cıvıltısı, tapas barlar, La Rambla’da piyasa yapan yığınlar ve şehrin adeta sembolü olan La Sagrada Familia (Kutsal Aile) Katedrali geliyor.
Güneşin yıl boyunca ısıttığı, doğanın cömertçe davrandığı bu kent 1992 Olimpiyatları dolayısıyla yapılan makyajın ardından, dünyanın en güzel şehirleri arasında kendine sağlam bir yer edindi. Hayatını, Barselona’yı birbirinden muhteşem eserlerle donatmaya adamış Antoni Gaudi’nin katkılarını da unutmamak lazım. Yeryüzünde bir isimle bu kadar özdeşleşmiş olan kaç şehir var ki?
Dönüm Noktası 1854
Yüzyıllarca düşman korkusuyla surların içine mahkûm edilen Barselona, 1854’ten sonraki büyüme çerçevesinde, ızgara bir planla geniş bulvarlara, büyük meydanlara ve modern binalara kavuşmuş. Devrin zengin elitlerinin yeni olana verdikleri destekle hem kendi evleri hem de kamu binaları Art Nouveau’nun Katalan versiyonu olan “Modernisme”nin etkisinde kalmışlar. Ortaya da dünyanın en fazla Art Nouveau binasına sahip olmakla övünen kenti çıkmış.
Ülkenin en gözde turistik sahillerinden Costa Brava’nın (Yalçın Sahiller) komşusu olan ve Romalıların Barcino diye adlandırdığı bu yerleşim birimi, dünyanın en muhteşem şehirlerinden biri unvanını çoktan hak etmiş. Zaman enteresan bir enstrüman, gittiğinde dönmeyeceğini bilenlerdenseniz, bir an önce Barselona’ya gidip gündelik hayatın içine dalın. Şehrin büyüsü sizi de kucaklayacak ve zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varmayacaksınız.
Las Ramblas
Önce en önemli meydan olan Katalanya’dan geçip, şehrin en kalabalık caddesi Las Ramblas’da dolaşın. Bu cadde aslında altı farklı “ramblas”ın birleşmesinden oluşuyor. 1250 metrelik yolun sonunda bulunan Kristof Kolomb Anıtı’na doğru yürürken, canlı heykeller, çiçek ve hayvan satan dükkanlar, operaya yetişmeye çalışanlar, yoldan geçen insanları seyretmek için kafelere konuşlanmış olanlar, Boqueria isimli çok ilginç pazarda alışveriş yapanlar, Plaça Reial’da keyif çatanlar görsel bir zenginlik katacak yaşamınıza.
Meşhur Pazar
Dar sokakları geçtikten sonra ulaşacağınız Bari Gotic (Gotik Bölge) geçmiş yüzyılların ipuçlarını serecek gözlerinizin önüne. St. Joseph Boqueria’da envai çeşit sebze, meyve, et ve balık göreceksiniz. Jamon dedikleri jambonun alası 1217 yılından kalma bu pazarda var.
Kolomb Anıtı
Yol üzerindeki Gran Teatre del Liceu, Katalan Operası’nın merkezi ve 150 yıllık bir tarihe sahip. Bombalamaların, yangınların kurbanı olmuş ama şu anda tüm görkemiyle Las Ramblas’ı süslüyor. Kolomb’un Anıtına asansörle çıkabilirsiniz. İşin komik yanı adamcağız eliyle keşfettiği Amerika istikametini değil de Libya tarafını gösteriyor! Katalanlar Kolomb’u Katalan olarak görüyorlar, tarihçiler ise İtalyan olduğunu söylüyorlar!
Sardana Yapan Katalanlar
Ciutat Vella dedikleri eski şehirde bulunan Bari Gotic tarihi katedralin de olduğu yer. 13. yüzyıldan kalma binanın önündeki meydanda pazar günü bir halka oluşturup dans eden insanlar görürseniz, anlayın ki Katalanya’nın folklorik dansı Sardana’yı icra ediyorlar. Katedral içinde sağda Leponto yani İnebahtı Şapeli var, Hz.İsa’nın başına bakın, yana doğru kaykılmış. Denilen o ki İnebahtı Savaşı sırasında Hz. İsa’nın bu büst şeklindeki başı bir geminin pruvasındaymış, Osmanlılar bir top atmışlar, Hz. İsa top kendine gelmesin diye başını yana çevirmiş ve bir mucize gerçekleşmiş!
Katedralin arkasındaki sokaklar ve Sant Jaume Meydanı çok güzel. Bu meydanda Katalan Parlamentosu (Generalitat) ve Belediye Binası (Ajuntament) var. Madrid’deki Plaza Mayor’a benzeyen Plaça Reial’da çok sayıda restoran var.
AKLINIZDA OLSUN!
Futbola meraklıysanız Barça takımının Nou Camp Futbol Stadyumu’nu gezebilirsiniz.
Richard Meier’in tasarladığı MACBA’yı (Çağdaş Sanatlar Müzesi) kaçırmayın.
Tibidabo’ya çıkıp, lunaparkta eğlenin ve şehri yükseklerden seyredin.
DAHASI VAR
Şehir hakkında dahasını merak edenler, “Barselona’nın Yıldızları” yazıma göz atmayı unutmayın.