10 Nis AHLAT
Bir yanı Van Gölü’ne dayalı Ahlat, insanın başını döndürecek kadar tarih saklıyor bağrında. Evliya Çelebi’ye göre Oğuz boyunun yerleştiği ilçeye o zamanlarda tarihçiler Dâr-ı Büleh adını vermişler.
Ahlat Urartu ve Osmanlı yerleşimi de Selçuklu Mezarlığı gibi Dünya Mirası Geçici Listesi’nde. Urartuların inşa ettiği kale, 1224’teki depremde büyük hasar görmüş. 1557’de Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Mimar Sinan tarafından onarılan kalenin surları günümüzde oldukça sağlam. Tarihi çok eskilere dayanıyor bu ilçenin. Yuvadamı Köyü civarındaki nekropolde, MÖ 3000-1200 tarihlerine ait eşya ele geçirilmiş.
Selçuklu Mezarlığı
Buraya giderseniz önce Selçuklu Mezarlığı’nı gezmelisiniz. Belki de dünyanın en sanatsal ve abidevi mezarlıklarından biri. Çünkü her biri bir sanat eseri gibi ince ince işlenen taşlar hem farklı dönemler hakkında verdiği bilgiler hem de estetik değeriyle büyüleyici. Ahlat Selçuklu Mezarlığı’nda 12. ve 16. yüzyıl arasında yapılmış 8 binin üzerinde taş var.
En dikkat çekici yanı, Orhun Yazıtları ile bu mezar taşlarının yapısal olarak benzerliği. Orta Asya Türk geleneğinin Anadolu’ya taşındığının en önemli göstergesi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından mezar taşları üzerinde uzun zamandır çalışma yürütülüyor. Temizlenen taşların birçoğunun üzerindeki yazılar çözümlenmiş.
Defineci Ziyanı!
Mezar taşlarının yanı sıra burada yapılan çalışmalarda tümülüs benzeri mezar odalara da rastlanmış. Genellikle Orta Asya’da kullanılan ve halk arasında ‘akıt’ denilen bu mezarları defineciler tahrip etmiş. Her biri anıt niteliğinde olan Ahlat Kümbetleri de özel bir ilgiyi hak ediyor.
Kümbet Mimarisi
Türkler geçtikleri tüm yollara önemli kişiler için kümbetler yapmışlar. Kümbet mimarisi Büyük Selçuklu İmparatorluğu zamanında doruğa çıkmış, bu nedenle kümbetlerin en güzel örneklerine İran’da rastlanıyor. Mirası devralan Anadolu Selçukluları da özellikle Kayseri, Konya, Sivas gibi şehirlerde İran’dakilerle boy ölçüşecek güzellikte örnekler inşa etmişler.
Süsleme sanatının en ince örneklerini taşıyan kümbetlerden değişik mimarisiyle göze çarpan Emir Bayındır Kümbeti’ni mutlaka görmenizi öneririm. 1481’de vefat eden Akkoyunlu Melik Bayındır için yaptırılan kümbet, diğerlerinden farklı mimarisi ve bezemeleriyle bir adım öne çıkanlardan.
Erzen Hatun
Bir kadın için yaptırıldığından mıdır bilmem, ilçedeki örnekleri arasında en süslüsü Erzen Hatun Kümbeti. Karakoyunlu emiri, kızı için inşa ettirmiş bu harika yapıyı. Ahlat’ta bu kadar çok bezemenin, bu kadar zarif işçiliğin olduğu bir kümbet daha görmeniz mümkün değil. Bunların dışında diğer önerilerim: Sade üslubuyla dikkat çeken Keşiş Kümbeti, ilçenin en büyüğü olan Ulu Kümbet, onun daha küçük bir kopyası olarak inşa edilen ve bölgenin ikinci büyüğü olan Hasan Padişah Kümbeti ile tek katlı Emir Ali Kümbeti.
Mağara Turizmi Potansiyeli
Hem Anadolu’daki ilk yerleşim bölgelerinden biri hem de kavimlerin geçiş yolu olması nedeniyle birçok savaş yaşanmış Ahlat’ta. Buna bir de dini baskılar ve zor kış koşulları eklendiğinde insanlar yaşamak için mağaraları kullanmış. Kimini tabiat ana oluşturmuş, kimi insan eliyle… Biraz ilgi ve onarımla turizmde önemli bir yer tutacak olan bu mağara grupları özellikle Harabeşehir, Yuvadamı ve Kırklar Vadisi civarında.
MADAVANS KÖYÜ
19. yüzyıla kadar kullanılan, günümüzde büyük ölçüde harap haldeki ve tamamı mağara evlerden oluşan Madavans Köyü’nü unutmamak gerek. Eski bir Hristiyan köyü, dik yamaçlardaki mağaraların önleri kesme taşlarla örülerek konut yapılmış. Bir kaya kilisesi de bulunan köy günümüzde tamamen yalnızlığa terk edilmiş. Neolitik çağdan kalma 17 kilometre uzunluğundaki Madavans Vadisi mağara turizminde gerekli ilgiyi görmeyi bekliyor.
DAHASI VAR
“Ahlat Çevresi” yazıma da göz atmayı unutmayın!