29 Nis KATAR
Katar, ekonomisi 1930’lara kadar denizden çıkan incilere dayanan yoksul bir ülkeyken bugün petrol sayesinde dünyanın en zenginleri arasında. Eskiyle yeni, modernle geleneksel arasındaki farklılıkları görüp ülkenin nereden nereye geldiğine şahitlik etmek isteyenler için bu ülkede görülmesi ve deneyimlenmesi gereken çok şey var.
Yoksulluktan İhtişama
Dünyada Lihtenştayn’dan sonra en yüksek milli gelire sahip ikinci ülke olan Katar hakkındaki ilk yazılı belge, milattan önce 5. yüzyılda yaşamış olan, Bodrumlu Heredot’a ait. Eski çağlardan beri yerleşim yeri olarak kullanılmış olan bu topraklarda fazla bir renk yok, yüzyıllarca fakir bir ülke olmuş.
Osmanlı Dönemi
Osmanlı ile Portekiz arasında çıkan rekabet sonucu bölgede Osmanlı Devleti’nin egemenliği başlamış ve 1559’da Katar Sancağı kurulmuş. 18. yüzyıl ortalarında Bahreyn Bölgesi’ni eline geçiren el-Halife Ailesi Katar üzerinde de hâkimiyet kurmak istemiş.
Ama tam da bu zamanlarda Orta Arabistan’dan bölgeye göç eden el-Sânî Ailesi buradaki nüfuzunu arttırmış. Hala Katar üzerindeki etkisini devam eden aile, günümüzde Katar’da devlet yönetimini de elinde bulunduruyor.
Petrol Zengini
Ülke bugün anayasal monarşi ile yönetiliyor ve devlet başkanlarına “Emir” deniyor. Emir, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı. Aynı zamanda hem başbakanı hem de bakanlar kurulunu atıyor.
Ülkenin en büyük gelir kaynağı olan inci ticareti 1930’larda değerini yitirince yoksulluk almış başını yürümüş. Petrolün bulunması ise Katar’ın makûs talihini değiştirmiş. Ekonomisi petrol ve doğalgaza bağlı olan Katar, 25.3 trilyon metreküplük doğalgaz rezervi ile dünyada üçüncü sırada. Katar’ın ihracat gelirlerinin yüzde 49’u petrol, yüzde 40’ı doğalgazdan geliyor.
Çölde Safari
Küçük bir ülke olan Katar’da yapılacak en güzel etkinliklerden biri çölde safari. Başkent Doha’dan karayoluyla bir saatte çöle ulaşabilirsiniz. Dört çeker araçlarla kumun üzerinde adeta akrobasi yapıyorlar. Sonunda da denizin kenarında duruluyor ve kendinizi sulara atıyorsunuz.
LÜKS YAŞAM
Ülkedeki hızlı zenginleşme beraberinde aşırı lüks tüketimi de getirmiş. Beden gücüne dayalı işler Güney Asyalı göçmen işçilere, nitelikli işler de yüksek ücretlerle “Batılılara” yaptırılıyor.
DAHASI VAR
Ülke hakkında dahasını merak edenler “Doha” yazıma göz atmayı da unutmayın.