01 Kas GORDION
İlk yerleşimlerin Bronz Çağı’nda olduğu Gordion tarihte hem düğümü hem de dokunduğu her şey altına dönen Kral Midas’la tanınıyor. Adını kurucusu Kral Gordios’dan alan şehir, içinde kral mezarları olan höyüklerle dolu.
Anadolu’da bir süre hüküm süren Friglerin başkenti olan Gordion, Ankara’nın 90 km. batısında… Efsaneye göre, Midas suyu temsil eden Silenus’u şarapla sarhoş edip rehin almış, ardından da fidye olarak şarap tanrısı Dionisos’dan dokunduğu her şeyi altına çevirmesini talep etmiş. Tanrı isteğini kabul etmiş ama yemeği ve kızı dahil dokunduğu her şey altına dönen Midas, bundan pişman olup Dionisos’a kendisini kurtarması için yalvarmış. Şarap tanrısı, ellerini (Bugünkü adı Sart Çayı olan) Pactolus Nehri’nde yıkamasını salık vermiş, Midas bu dertten kurtulmuş ve nehir bu kez altın yatağına dönmüş.
Yunan mitolojisinde Anadolu’nun özel bir yeri var. Hikayelerden biri gene Midas’la ilgili. Apollo ile Marsyas arasındaki bir müzik yarışmasında, Midas hakemlik yapmış, flüt çalan Marsyas’ı Apollo’ya karşı destekleyince de tanrının gazabına uğramış ve Işık tanrısı Apollo Midas’ı koca kulaklı bir adam haline getirmiş, Marsyas’ın da derisini yüzmüş, daha sonra da pişman olup, Marsyas’ı bugünkü Çine Nehri yapmış. Bu arada Friglerin birçok müzik aletini icat ettiğini, ilk flütün onlar tarafından kullanıldığını, dolayısıyla müziğin bu uygarlık için önemli olduğunu belirtmekte fayda var. Bir de bugün hala Anadolu’da buğday başaklarının rüzgarda salınırken “Midas’ın eşek kulakları” diye fısıldadığı söylenir.
Gordion’da öykü o kadar çok ki bunlardan birinde, Gordion düğümünü çözecek kişinin Asya’nın hükümdarı olacağı söylenmiş, bunu duyan Büyük İskenderde kılıcıyla düğümü ortadan ikiye bölüp, efsanenin gerçekleşmesini sağlamış. Günümüzde Türk halılarındaki çift düğüme Gördes Düğümü deniyor ve bu terim de Gordion düğümünden geliyor.
Gordion’da Lidya, Pers, Yunan ve Roma uygarlıklarından kalıntıları görmek mümkün. Yassıhöyük olarak da geçen Gordion’daki, höyüklerden birine 1950’li yıllarda Amerikalı arkeologların açtığı 60 metrelik bir tünelle ulaşıldı ve önceleri Midas’a ait olduğu sanılan bir kral mezarı bulundu. 300 metrelik çapı olan bu görkemli tümülüsteki mezar İ.Ö. 700’lü yıllara ait, mezarın bozulmadan günümüze kadar ulaşmasının sırrı hala gizemini koruyor.
Mezarda bulunan eserlerden, ahşap masalar, bronz kaplar, elbiseleri tutturmak için kullanılan iğneler şu anda Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergileniyor. Şehirdeki kazılarda çıkarılan eserlerden bazıları ise Gordion’daki ufak bir müzede ziyarete açık.