19 Kas ESTERGON
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’nin 60 kilometre uzağındaki Estergon’un konumu çok ilginç. Macar hükümdarı Géza 970’lerde kurmuş şehri. Zamanla gelişip büyümüş ve öyle bir noktaya gelmiş ki 11’inci yüzyılda başkent olmuş.
Ama 1241’de ağır bir Moğol istilasına uğramış. Gerçi Moğollar kaleye girememişler ama kale dışındaki yerleşim yerlerini yerle bir etmişler, sonra da çekip gitmişler.
Bu olanların ardından ülkenin başkenti Buda’ya taşınmış. Ama Estergon da unutulmamış, ülkenin en önemli dini merkezi olmuş. Öyle ki en üst düzey din adamları burada görev alıp yaşamışlar.
Macaristan’ın en büyüğü olan, 1869’da inşası biten Estergon Bazilikası’nı mutlaka görün. Bazilikanın yapımında, Osmanlıların geçmişte camiye çevirdiği Meryem Ana Kilisesi’nin taşlarını da kullanmışlar. Bu eser Macaristan’ın en büyük dini yapısı ve en yüksek binası. Yarım küre kubbesi dünyanın en yüksek kubbelerinden biri. Sunaktaki ‘Kutsal Bakire Meryem’in Göğe Yükselişi’ eseri tek bir tuvale yapılmış dünyanın en büyük tablosu.
100 metrelik kubbedeki haçın içinde, tam 176 yıl önce, başpiskopos ve başmimar tarafından yerleştirilmiş bir kapsül bulunmuş. Kapsülün içinde iki belge varmış. Belgelerden birinde bazilikanın inşasındaki önemli aşamalar kayıtlıymış, diğerindeyse önemli din adamları ve cemaatin adları yazılıymış.
Osmanlı devleti, 1526’da ilk kez Mohaç Savaşı ile gelmiş Macar topraklarına. Buda’yı, Estergon’u ve Zigetvar’ı topraklarına katmış. Ve böylece bu topraklar Osmanlı’nın Avrupa’nın en batısındaki toprakları olmuş. 250 yıl Macaristan’ın başkenti olan Estergon, 130 yıl Osmanlı idaresinde kalmış.
Osmanlıların kaleyi teslim etmek zorunda kalması üzerine yazılmış hüzünlü bir türküdür; Estergon Kalesi. Binlerce kişilik bir ordu tarafından kuşatıldığında kalede az sayıda Türk askeri varmış. Kalenin teslimi istendiğinde kale muhafızı Kara Ali Bey “Biz Rumeli gazileriyiz; kelle verir, kale vermeyiz!” demiş ve kuşatma devam etmiş.
Kıtlık ve susuzluğun başlamasıyla kale düşmüş. Ve kale terk edilip esirlerin yakındaki Vişegrad’a götürülmesinin hüznü de türküye işte şöyle yansımış:
Estergon Kalesi subaşı durak
Kemirir içimi bir sinsi firak
Gönül yâr peşinde yâr ondan ırak
Akma Tuna akma ben bir dertliyim
Yâr peşinde koşar kara bahtlıyım
DAHASI VAR
Macaristan hakkında daha fazlası için Budapeşte, Budapeşte’de Müzik, Pec ve Zigetvar yazılarıma göz atmayı da unutmayın!