31 Ara ENDÜLÜS
Endülüs İspanya’nın bizim kültürümüze benzer izler taşıyan bir bölgesi. Eski camilerin müslümanlık motifleri muhafaza edilerek kiliselere çevrildiği, bizde de kullanılan bazı Arapça sözcüklerin gündelik dile girdiği, flamenkosu dünyaca meşhur Endülüs, folklorik açıdan büyük bir zenginliğe sahip.
Gemileri Yakmak
711 yılında, Tarık bin Ziyad, adını taşıyan Cebelitarık Boğazı’ndan, peşinde ordusu İber Yarımadası’na geçer, sonra da gemileri yakar, artık geriye dönüş yoktur. Dönmedikleri gibi 800 yıl kalır Araplar bugünün İspanya’sında. 1492 yılı hem Arapların, hem Musevilerin sonu olur. Evlenip güçlerini birleştiren Kraliçe İsabel ile Kral Ferdinand paralarına ve mallarına el koydukları Musevileri ülkeden atarken bir tek 2. Bayezid onlara sahip çıkar, hepsini Osmanlı topraklarına getirir. Araplara da Avrupa Kıtası’na veda düşer bu sahnede. Kralla kraliçenin desteğini ve rüzgarı arkasına alan Kristof Kolomb ise Hindistan diye yola koyulup, soluğu yeni dünya Amerika’da almıştır bile…
Müslüman İspanya
Avrupa’nın üçüncü en büyük yüzölçümüne sahip İspanya’nın, 17 özerk bölgesinden biri olan Endülüs, Müslüman İspanya’ya atfen kullanılan bir kelime. Sekiz vilayetten oluşan bölgenin başkenti de Sevilla. Yüzyıllarca emir, halife ve sultanlar tarafından yönetilen Endülüs Akdeniz ve Atlantik arasındaki konumuyla 3000 yıl boyunca İber Yarımadası’nın kültürel ve ekonomik merkezi olmuş. İspanya’daki 800 yıllık Arap egemenliği kendini dilde de gösteriyor. Bugün İspanyolca’da Arapça’dan gelme birçok kelime var, özellikle de “Al” ile başlayan sözcükler. Alkazar kasırdan geliyor, saray anlamında. Alkala kalenin bizdeki karşılığı. Mezquita’yı da mescit ve cami yerine kullanıyorlar.
Sevilla
Geçmişin zenginliğini bugünün şıklığıyla harmanlamış zarif bir şehir Sevilla. Guadalquivir nehri üzerinde yer alan Arapların Izvilla’sı İspanyolca’ya da Sevillala (İspanyollar iki ‘l’ yan yana gelince ‘y’ okuyorlar) olarak geçmiş.
Şehir o kadar güzel ki birçok sanatçıya da ilham kaynağı olmuş. Ünlü ressamlar Murillo ve Velazquez burada eserler vermiş, Cervantes Don Kişot’u Sevilla Hapishanesi’nde yazmış.
Carmen (Bizet), Sevilla Berberi (Rossini), İspanyolca adı Don Juan olan Don Giovanni (Mozart), Fidelio (Beethoven) bu şehirde geçen operalardan aklıma ilk gelenler… Amerika’nın keşif seferlerinden üçünün başlangıç yeri olan Sevilla, bugün bir kültür merkezi.
Kordoba
Arap medeniyetinin doruk noktasına ulaştığı Kordoba, 10. yüzyılda 300 camisi, muhteşem sarayları, hamamları ve çok gelişmiş şehir planlamacılığıyla Avrupa’nın en modern, aynı zamanda da en kalabalık şehri unvanlarını almış.
Yetiştirdiği Müslüman ve Yahudi alimlerle bilim ve kültür dünyasına inanılmaz katkılarda bulunmuş. Hıristiyanların ‘parçala ve ele geçir’ yöntemiyle geri aldıkları Kordoba, Romalılar döneminden başlayan tarihi ve kültürel mirasıyla İspanya’nın en çok turist çeken yerlerinden biri.
DAHASI VAR!
Endülüs hakkında dahası için Sevilla’nın Yıldızları, Kordoba’nın Yıldızları ve Granada yazılarıma göz atmayı unutmayın!