29 Tem CUNDA’NIN YILDIZLARI
Cunda’nın son yıllarda kazandığı çok değerli iki kültür yatırımı var. Sahip oldukları önemle ada sınırlarını aşan adımlar olarak değerlendirilmeyi hak ediyor…
Adanın merkezinde 1873’te yapılan Rum Ortodoks Kilisesi, o yıllarda adada yaşayan yaklaşık 10 bin kişilik cemaate hizmet vermiş. Koruyucu baş melekler Cebrail ve Mikhail’e adandığı için Taksiyarhis adını alan kilisenin, vaktiyle tüm dünyadaki Ortodoks kiliselerinin zeytin, zeytinyağı ve sabun ihtiyacını karşıladığı da anlatılıyor. Ne var ki tek kubbeli, bazilika tipinde, dikdörtgen planlı bu neo-klasik yapının başına gelmeyen kalmamış!
Bir dönem minaresiz cami olarak kullanılmış ve içinde ibadet edilebilmesi için ikonaları sökülmüş, tasvirlerin üzeri boyayla kapatılmış. 1944’te depremle hasar görünce terkedilmiş. Uzun yıllar kendi yalnızlığıyla baş başa bırakılmış, bakımsızlıktan harabeye dönmüş. Ta ki Koç grubu duyarlılık gösterip restorasyonu üstlenene ve ülkemiz kültür haritasına müze olarak kazandırana kadar.
Kafesinde Bir Mola Verin
Tam 2 yıl süren başarılı bir restorasyonun ardından, Ankara ve İstanbul’daki muhteşem Rahmi Koç Müzelerinin minyatürü sayılabilecek bir koleksiyonla Mayıs 2014’te açıldı. İçinde Koç Müzeciliğinden alışkın olduğumuz üzere teknoloji ve sanayi tarihine yolculuk yaptıracak koleksiyon parçaları ve çok özel oyuncaklar var. Pazartesi günleri ziyarete kapalı olan müzenin Ayvalık’a özgü çizimlerin yer aldığı ürünleri bulabileceğiniz bir mağazası ve keyifli molalara adres olan bir de kafesi var.
Manzaraya Nazır Kitaplık
Diğer önemli proje aslında daha eski; 2007 yılında açılan Sevim Necdet Kent Kitaplığı. Adanın tepesinde yer alıyor. Geçmişte Agios Yannis Kilisesi’ne ve ona un sağlayan değirmene sahip tepede uzun yıllar harap haldeki duvarlar vardı sadece… Çıktığınızda önce bu hali canlandırın gözünüzde. Hemen ardından bugünkü güzelliğine emeği geçenlere bir teşekkür yollayarak; önce kitaplığın ardından da güzelim manzaraya karşı yudumlayacağınız limonatanın tadını çıkarın. Değirmenin giriş katındaki küçük mağazaya uğramayı da ihmal etmeyin.
‘Göremediğime Değil Okuyamadığıma Üzülüyorum’
Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından yapılan restorasyon sonrası açılan kitaplığın ismi de bağışçısı da çok tanıdık. Uzun yıllar Coca Cola’nın CEO’luğunu yapan Muhtar Kent’in anne ve babasının adını taşıyor. Koleksiyon ise emekli Büyükelçi Necdet Kent’e ait bin 300’ün üzerindeki kitabın oğlu Muhtar Kent tarafından bağışlanmasıyla oluşturulmuş. İlerleyen yaşında görme sorunları yaşayan Necdet Bey’in; “Göremediğime değil okuyamadığıma üzülüyorum” sözleri, umarım herkese ilham olur.
DAHASI VAR
Bölge hakkında daha fazlasını merak edenler “Cunda”, “Ayvalık”, “Şeytan Sofrası ve Efsaneler” yazılarıma göz atmayı da unutmayın.