ÇEMBERLİTAŞ

ÇEMBERLİTAŞ

Tarihin Ruhu
Çemberlitaş adını şehrin kurucusu Konstantin döneminde Forum Konstantin diye bilinen oval meydanın tam ortasına dikilen sütundan alır. Semt;hamamı, cami ve külliyeleri ile farklı yüzyılları aynı anda yaşatabilecek birikime ve güce sahip. Nurosmaniye Camii ile Kapalı Çarşı’ya olan yakınlığı ise ayrı bir avantaj.

XIX. yüzyılda Çemberlitaş doktorların ve avukatların yaşadığı popüler bir yerleşim bölgesiymiş. XX. yüzyılda doğudan yoğun göç almaya başlayınca eski sakinleri yavaş yavaş burayı terketmiş. Zaman içinde düşen kiralar dericilik sektöründe çalışan işçiler için bir avantaj olmuş. Bu süreç Çemberlitaş Hamamı’nın aleyhine işlemiş ve zengin müşterilerini kaybetmişler. Neyse ki imdada 1990’larda başlayan kitle turizmi yetişti ve bölge yeniden canlandı.

Bugün Çemberlitaş’a geldiğinizde etraf biraz sıkıcı hatta kasvetli gelebilir ama döneminde, Forum Konstantin, Roma imparatorlarının, pagan tanrılarının ve Hıristiyan azizlerinin heykelleri ile çevriliymiş. Etrafı büyüleyici tapınaklar ve köşkler süslermiş.

330 yılında İmparator Konstantin Bizans’ı Roma İmparatorluğu’nun başkenti yapmaya karar verip adını Konstantinopolis olarak değiştirdi. Bugünün anısına Forum’un ortasına dev bir porfir sütun diktirmeye karar verdi. Sütunun tepesine kendisini Güneş Tanrısı Apollo gibi gösteren heykelini koydurdu. Konstantin Hıristiyanlığı Roma’nın resmi dini olarak kabul eden ilk Roma imparatoru, pagan dönemi hatırlatan heykel de onun dine o kadar bağlı olmadığını düşündürüyor. Zaten Konstantin’in 337’de ölüm döşeğindeyken, belki de son umut olarak Hıristiyanlığa geçtiği söyleniyor.

Dünyanın en büyük porfir sütunu olarak geçen 35 metrelik Çemberlitaş’ın oldukça hareketli bir tarihi var; 416’daki depremde zarar görmüş. Devrilmesini önlemek için etrafı demir halkalarla çevrilmiş. 1106 yılındaki fırtınada Konstantin’in heykeli düşüp parçalanınca, İmparator I. Manuel Comnenus yerine dev bir haç koydurmuş. Türklerin Konstantinopolis’i 1453’de fethinden sonra sıra haça gelmiş. Fatih Sultan Mehmed haçı indirtmiş. Çevredeki her şeyin yandığı 1779’daki yangında ise sütun isten simsiyah olmuş. Çemberlitaş yeni bir isme kavuşmuş; halk ona “Yanık Sütun” demeye başlamış. Sultan II. Abdülhamid’in yaptırdığı restorasyonda en alttaki kısım içeriden taş kaideye tutturulmuş.
1970’lerde ise demir çemberler mermerlerin zedelenmesi ihtimaline karşı değiştirildi. 2000’lerde sütunun etrafına restorasyon yapmak için iskele kuruldu. Yıllarca orada kalan iskeleyi 2009 sonlarında yavaşça kaldırmaya başladılar!

Çemberlitaş Hamamı
Sütunun karşındaki gösterişsiz kapıdan içeri girince kendinizi 1584’de Mimar Sinan tarafından yapılan ve şehrin en iyi hamamlarından biri olan Çemberlitaş Hamamı’nda (Tel: 0212 522 79 74, www.cemberlitashamam.com.tr) bulursunuz. Hamam, Sultan II. Selim’in eşi Nurbanu Sultan için inşa ettirilmiş. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki en güçlü valide sultanlardan biri olan Nurbanu Sultan, padişah naibi gibi oğlu III. Murad adına imparatorluğu 1574’den 1583’e kadar yönetmiş. Oğlu Murad Manisa’dan gelip tahtı sağlama alıncaya kadar eşinin öldüğünü kimseye söylemediği ve Sultan II. Selim’in naaşını buzun içinde sakladığı anlatılır. Hamam Üsküdar’daki (sy. 000) Atik Valide Sultan Camii’ne vakıf olarak kurulmuş. XVII. yüzyılda Köprülü Mehmed Paşa tarafından restore edilmiş.

Bu hamamda erkek ve kadınlar için ayrılmış bölümler, birçok hamamın aksine tıpatıp aynı. Hamamın Vezir Hanı Caddesi üzerinde yer alan erkeklere ait kapısı, yapılan yol çalışmaları nedeniyle yoldan aşağıda kalmış. Kadınların kullandığı kapı ise hamamın orijinalinde Divanyolu Caddesi üzerindeymiş. Bugünse hamam bütün misafirlerini aslı erkeklere ait olan kapıdan kabul ediyor ve kadınlar bölümüne içeriden yeni açılan bir kapıyla geçiliyor. Geleneksel hamam mimarisinin oldukça dışına çıkan Sinan, sıcaklık (halvet) bölümüne, hamam sefasını özel olarak sürdürmek isteyenler için on iki küçük odacığı ustalıkla yerleştirmiş. Bu hücreleri ayıran mermerlerin her birinin üzerinde hat sanatının inceliklerini yansıtan kitabeleri görebilirsiniz. Kadınlar kısmının soyunma mekanının bir bölümü XIX. yüzyılda yol genişletme çalışmalarına kurban gitmiş.

Cami ve Külliyeler

Çemberlitaş’ın yakınlarındaki camiler ve külliyeleri şu anda olduğundan daha fazla ilgi gösterilmeyi hak ediyor. Yolun hemen karşısındaki sekizgen mimariye sahip Köprülü Camii 1659-60 yıllarında bu güçlü aileden gelen ilk sadrazam olan Köprülü Mehmed Paşa  ve oğlu Fazıl Ahmed Paşa için yaptırılmış. Mehmed Paşa ilk bakıldığında türbe zannedilen caminin bahçesinde yatıyor. Türbesinin üstünün tamamen açık olup, sadece bir ızgarayla örtülmesinin nedeni bir rivayete göre şöyle; “zalim” lakabıyla da bilinen paşa zamanında çok insanı idam ettirmiş ve cehennemde yanarken içeri giren yağmurun serinlemesine yardımcı olacağı düşünülmüş! Cami ilk başta külliyedeki medresenin ders verilen bölümü olarak kullanılmış. Bu külliyenin bir parçası da Çemberlitaş Hamamı’nın biraz aşağısındaki  XVII. yüzyıl eseri olan Vezir Hanı. Bir zamanlar çifte avlusuyla tüccarların ve hayvanlarının uğrak yeri durumundaki han, günümüzde oldukça gözden düşmüş ve ihmal edilmiş. Han eskiden bir geçitle direkt olarak Çemberlitaş Hamamı’na bağlanıyormuş.

Sütunun öbür yanında, II. Bayezid zamanında sadrazam olan harem ağası Atik Ali Paşa için 1496’da yapılan Atik Ali Paşa Camisi’ni ziyaret edebilirsiniz. Bir adı da Sedefçiler Camii olan eser, klasik uslupta yapılmış. Avlu kapısından çıktığınızda göreceğiniz zarif çeşmeye göz  atmanızı öneririz.  Hazır buralardayken, Koca Sinan Paşa Camii’ni de ziyaret edin. Cami, türbe, sebil ve medreseden oluşan külliye, 1569’da Yemen’i fetheden sadrazam Sinan Paşa için yaptırılmış, mimarı Davut Ağa. Şu anda Balkan Türkleri Kültür Merkezi’ne ev sahipliği yapıyor. Ana cadde üzerindeki diğer bir eser olan Çorlulu Ali Paşa Medresesi 1708 yılından kalma. Yolun karşısındaki Kara Mustafa Paşa Külliyesi ise 1683’te II.Viyana Kuşatması’nı gerçekleştiren sadrazam tarafından 1669 ve 1690 yılları arasında yaptırılmış. İçinde bir cami ve Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958) Müzesi var.

NE YAPILIR?
Çemberlitaş Hamamı’nı ziyaret edin. Çemberlitaş’a göre daha az bilinen Gedikpaşa Hamamı, aynı isimdeki caminin yanında, 1474 senesinde Sadrazam Gedik Ahmet Paşa tarafından yaptırılmış. Sultan II. Mehmed’in sadrazamı olan paşanın hamamı muhtemelen İstanbul’un en eski hamamı.Yeni restore edilen yapının erkekler ve kadınlar için ayrı bölümleri var.

İstanbul’da nargile içebileceğiniz en özgün yerlerden biri XVIII. yüzyıldan kalan Çorlulu Ali Paşa Medresesi’nin avlusu. Camiyle beraber külliye olarak yapılan medresenin bir kısmı orijinal haliyle korunurken, diğer kısmı şark köşesi tarzıyla misafirlerini ağırlıyor. Çok otantik bir yer. Kitabın yazarlarından biri Çorlulu olup Ali Paşa İlkokulu’nda okuduğu için bu yeri hararetle tavsiye ediyoruz! Avluda turistik eşya satan dükkanlar da var.

“Her nargileye göz atan,

Koru biten kömürleri yenisiyle değiştirip

Kırmızı ateşler içinde olanı koyan…”

Paulann Petersin’in “Blood Silk” adlı şiir kitabından nargilecilere ithafen, 2003

NASIL GİDİLİR?
Çemberlitaş’a tramvayla gelebileceğiniz gibi, Sultanahmet’ten yürüyerek de gelebilirsiniz.

BİLGİ

“Yazılarımı farklı tarihlerdeki ziyaretlerimin ardından kaleme aldım. Kaçınılmaz olarak güncel birçok bilgi içeriyor ama güncel demek bugünün dünyasında hız ve değişimin eş anlamlısı. Bu nedenle yazılarımı referans alıp seyahat planı yaparken değişken bilgileri  (tarihi mekanları ziyaret, yemek ve konaklama önerileri, ulaşım bilgileri vs.) kontrol etmeyi unutmayın. Ve siz de benim gibi “bilgi paylaştıkça güzel” felsefesine inananlardansanız, yazıları zenginleştireceğini düşündüğünüz detayları iletin. Yolunuz açık olsun, gezgin ruhunuz hiç yaşlanmasın!”
  • İstanbul

    Onda yaşamak yerine onu yaşamak gereken 7 tepeli şehrin; semtlerinden müzelerine, tarihinden camilerine kadar bilinen ve bilinmeyen köşeleri…

  • Türkiye

    Binlerce yıllık kültür hazinesi, medeniyetler beşiği topraklarımızı keşfetmek için kuzeyden güneye, doğudan batıya adım adım yolculuk…

  • Avrupa

    Yılın her dönemi ziyaret edilen ışıltılı başkentler, dünya hazinelerini saklayan müzeler, zarafet ve estetiği buluşturan kültürlerden izler…

  • Amerika & Avustralya

    Her zaman merak uyandıran coğrafyalar ve mesafelere aldırmadan gitmek isteyeceğiniz şehirler…

  • Asya & Afrika

    Doğa harikalarından kültür miraslarına, şaşırtıcı geleneklerden mimari başyapıtlara kadar sayısız hazine…

  • Özel Dosyalar

    Özel günlere ilişkin öneriler, ilginç konulara ilişkin yazılar, farklı coğrafyaları bir araya getiren karma konular…

Gizli Hazine

Çeşitli söylentilere göre Konstantin içinde Nuh’un gemisini yaparken kullandığı balta ve  Hz. İsa’nın gerildiği çarmıhın bir parçasının da olduğu pek çok kutsal eseri sütunun kaidesine gömmüş. Bazı araştırmacılara göre kutsal hazine Çemberlitaş’ın altında, bu nedenle sütunu kaldırıp altındaki kaideye bakılmasını önerenler de olmuş. Kimi araştırmacılar ise kutsal hazinenin orada olması durumunda 1204’deki Haçlı yağmalamasından kurtulmasının imkansız olduğuna inanıyor. Hazine hala bulunamadı, gizem devam ediyor.

Kesik Baş

Çorlulu Ali Paşa Medresesi’nde nargilenizin keyfini sürerken oturduğunuz yere ismini veren, Sultan III. Ahmed’le çatışan ve 1711’de Midilli Adası’nda kafası kesilen Ali Paşa’yı yâd edin. Kesik başı İstanbul’a getirilmiş ve üç yıl önce kendi yaptırdığı caminin külliyesine gömülmüş.

Pierre Loti’nin Evi

Çemberlitaş’tan Beyazıt Meydanı’na doğru yürüdüğünüzde sol tarafta Fransız yazar Pierre Loti’nin 1910 senesinde dokuz ay kaldığı evi göreceksiniz. Burası Pierre Loti’nin İstanbul’da iken yaşadığı evler içinde günümüze ulaşabilen tek yer. Girişin üzerindeki tabelada bu konuda bilgi var.