11 Haz BİTLİS’İN TARİHİ MİRASLARI
Bitlis, çok sayıda tarihi mirasa sahip. İlk olarak şehrin tam ortasında yükselen muhteşem kaleyi göreceksiniz; ilk görüşte etkisi altına alacak sizi. Devasa bir kaya kütlesinin üzerinde duruyor ve neredeyse 3 kilometre uzunluğunda surlarla çevrili. Ancak ne yazık ki tüm güzelliğini elinden alan kötü bir onarım geçirmiş. Ayakta kalan surlar 16. yüzyılda Osmanlılar tarafından yeniden inşa edilenler.
Bu arada kalenin doğu tarafındaki burca dikkatli bakın. Herhangi bir nedenle idamlarına karar verilen mahkûmlar buradan aşağı atılarak infaz edilirmiş. Bu nedenle de burç halk arasında “Kanlı Kule” olarak biliniyor.
Görkemli Taş Konaklar
Bitlis’te başınızı nereye çevirirseniz çevirin geçmişin size göz kırptığını göreceksiniz. Şehrin merkezinde bir zamanlar Ermenilerin oturduğu görkemli taş konaklar var. Tarihleri 19. yüzyıla dek uzanıyor.
Bitlis’in eski evleri çok şey anlatıyor bize… En çok da coğrafyanın özellikleriyle uyum sağlayan yapılar inşa etmenin önemini… Bitlis’in deprem kuşağında olduğunu bildiklerinden evleri yamaçlarda bir kale gibi yapmışlar. Bu nedenle de çoğu günümüze kadar ulaşabilmiş.
Süslü ‘Başoda’lar
Birbirinin önünü kapamamaya özen gösterilerek yapılan binalarda kesme taş kullanılmış. Genellikle iki katlı, toprak damlı. Alt kat mutfak, üst kat yaşam alanı. Bitlis evlerinde de bir “başoda” kavramı var ve burası evin en renkli odası. Süslemelerde çiçeklerden gül, renklerden kırmızı ve mavi en çok tercih edilen detaylar…
Tarihi Camiler
Adeta bir tablo güzelliği sergileyen nehir kıyısındaki Alemdar Camisi görülmesi gereken bir başka hazine. Atatürk Camisi de geçmişten bugüne miras. 1916’da Bitlis’i ziyareti sırasında Atatürk burada namaz kılmış.
Buğday Pazarı
Çarşının içinde sattıklarına göre ayrılmış farklı bölümler ve o bölümlere açılan birçok kapı var. Örneğin paslı bir tabela, Buğday Pazarı’nın yolunu işaret ediyor.
Bitlis’te karşılaşacağınız en büyük sürprizlerden biri de harika Şerefiye Camisi. Tüm süslemeleri özenle yapılmış bu muhteşem yapı, tarihi 1529’a kadar giden bir külliyenin parçası olmasına rağmen Osmanlı’dan çok Selçuklu mimarisini yansıtıyor.
Selçuklu Kümbetleri
Alemdar Camisi’nin yakınlarındaki arka sokaklar, Van Gölü’nün kuzey kıyısındaki Ahlat ilçesinde olduğu gibi birçok Selçuklu kümbetini saklıyor. Yakınlardaki Hatibiye Medresesi’ni de gezi listenize mutlaka ekleyin.
BİTLİS MUTFAĞI
Zengin ve birçok bakımdan farklı bir mutfağı var Bitlis’in. Örneğin et, kesimden sonra bekletilmeden yeniyor. Yemeklerde kullanılan malzemelerin çeşitleri ve miktarları nedeniyle oldukça masraflı bir mutfak. Lezzetleri için söylenecek söz yok, o nedenle büryan kebabı ve avşorun tadına bakmadan şehirden ayrılmayın. Büryan kebabının en lezizinin sabah erken saatlerde olduğunu söylüyorlar. Büryancıya gittiğinizde yemeğin suyunu toplayan küçük bir çanakla beraber kuzunun tamamının kuyuda nasıl piştiğini de görün.
DAHASI VAR!
Şehir hakkında daha fazlası için “Bitlis” yazıma göz atmayı unutmayın.