GÖKÇEADA

GÖKÇEADA

Türkiye’nin en büyük adası Gökçeada, Ege Denizi’nin kuzey batısında, Çanakkale’ye bağlı bir ilçe. Çanakkale, Eceabat ve Kabatepe’den hareket eden araba vapurlarıyla ulaşmak mümkün. Vapurdan inilen yer, Kaleköy İskelesi, adanın merkezi değil. Merkez Çınarlı, iskeleye 5 km uzaklıkta.

Homeros da anlatmış

Adada yerleşimin tarih öncesi zamanlara kadar indiği sanılıyor. Eski adı İmroz (İmbros), “Tanrıların yiyeceği” anlamındaki Ambrosia’dan türemiş. Homeros tepelerin ve ovaların sıralandığı Gökçeada için “dalgalı” demiş.

Üzüm bağları ve zeytincilik, adanın en önemli geçim kaynağı. Tipik bir Akdeniz bitki örtüsüne sahip. Her ne kadar Bozcaada şarapları daha çok bilinse de son yıllarda Gökçeada şarapları da adından söz ettirir hale geldi.

Ada ilk olarak Fatih Sultan Mehmet zamanında, 1456 yılında Osmanlı yönetimine geçmiş. Balkan savaşları sırasında Yunanistan’ın yönetimine verilse de Lozan Antlaşması ile Türkiye topraklarına katılmış.

1967 yılında kurulan Devlet Üretme Çiftliği, ada halkı için bir kazanç kapısı olmuş. Bu yüzden, yıllar boyunca Gökçeada’dan dışarı et ve et ürünleri çıkartmak yasaklanmış.

Gelişim sürüyor

 Turizm, Gökçeada’da yeni yeni gelişmeye başladı. Bu hem avantaj hem de dezavantaj. Konaklama ve yeme-içme mekanları açısından Bozcaada’daki standartlardan çok uzak. Ama her koy ayrı güzel, doğası hala organik tarım yapılabilecek kadar korunmuş durumda.

Eskibademli Köyü’nün manzarası çok güzel. Bozulmayan doğa insanın moralini yükseltiyor. Adanın en hareketli noktası ise Kaleköy.

Zeytinliköy

Dereköy ya da eski adıyla Pirpos’u da görün, Aydıncık plajına gidin. Köylerde hala Rumlar yaşıyor, özellikle Zeytinliköy’de. Çoğu oldukça yaşlı. Topraklarını terk etmemiş, köylerinde kalmışlar. Zeytinliköy’e gittiğinizde “Madam’ın Dibek Kahvesi”ne uğramadan dönmeyin. Aslında bildiğimiz dövme kahve ama sunumu ve atmosferi güzel. Zeytinliköy’de evlerin çoğu onarılmış durumda. Pencerelerden çiçekler sarkıyor; taş döşeli yolları, çeşmeleri ve kiliseleri ile sakin akan hayata tanık olmak çok güzel.

Tepeköy’de bayram

Her yıl 15 Ağustos’ta, Meryem Ana’nın ölüm yıldönümü olan “Panayia Bayramı”, adada çok neşeli kutlanıyor. Eski adalılar, dünyanın her köşesinden Gökçeada’ya, Tepeköy’e toplanıyor. Şenlikler üç gün üç gece sürüyor. Yunanistan, Amerika, Fransa, Almanya, Avustralya, hatta Yeni Zelanda’dan gelen aileler bile var. Kurbanlar kesiliyor, ayinler yapılıyor, dans ve eğlenceler düzenleniyor. Kesinlikle Gökçeada’nın en renkli zamanı.

 

DİPNOT

Yazılarımı farklı tarihlerdeki ziyaretlerimin ardından kaleme aldım. Kaçınılmaz olarak güncel birçok bilgi içeriyor ama güncel demek bugünün dünyasında hız ve değişimin eş anlamlısı. Bu nedenle yazılarımı referans alıp seyahat planı yaparken değişken bilgileri  (tarihi mekanları ziyaret, yemek ve konaklama önerileri, ulaşım bilgileri vs.) kontrol etmeyi unutmayın. Ve siz de benim gibi “bilgi paylaştıkça güzel” felsefesine inananlardansanız, yazıları zenginleştireceğini düşündüğünüz detayları iletin.

Yolunuz açık olsun, gezgin ruhunuz hiç yaşlanmasın!

  • İstanbul

    Onda yaşamak yerine onu yaşamak gereken 7 tepeli şehrin; semtlerinden müzelerine, tarihinden camilerine kadar bilinen ve bilinmeyen köşeleri…

  • Türkiye

    Binlerce yıllık kültür hazinesi, medeniyetler beşiği topraklarımızı keşfetmek için kuzeyden güneye, doğudan batıya adım adım yolculuk…

  • Avrupa

    Yılın her dönemi ziyaret edilen ışıltılı başkentler, dünya hazinelerini saklayan müzeler, zarafet ve estetiği buluşturan kültürlerden izler…

  • Amerika & Avustralya

    Her zaman merak uyandıran coğrafyalar ve mesafelere aldırmadan gitmek isteyeceğiniz şehirler…

  • Asya & Afrika

    Doğa harikalarından kültür miraslarına, şaşırtıcı geleneklerden mimari başyapıtlara kadar sayısız hazine…

  • Özel Dosyalar

    Özel günlere ilişkin öneriler, ilginç konulara ilişkin yazılar, farklı coğrafyaları bir araya getiren karma konular…

DAHASI VAR

Bölge hakkında daha fazlasını merak edenler “Çanakkale”, “Troya” ve “Bozcaada” yazılarıma göz atmayı unutmayın.